Ülkemizde her yıl Ocak ayının ikinci haftası “Enerji Tasarrufu Haftası” olarak kutlanmaktadır.
Enerji denilince ilk akla gelen "Elektrik" kavramı olmaktadır.
Osmanlı İmparatorluğu’nda elektrik enerjisi kullanımı, 19. Yüzyılın sonlarına doğru
başlamış olup, elektriğin yaygınlaşması genellikle 20. Yüzyıla denk gelir. Bu dönemde,
Osmanlı’da enerji tasarrufu anlayışı ve uygulamaları, modern anlamda çok gelişmiş
değildi. Ancak, bazı önemli noktalar öne çıkmaktadır:
1. Elektriğin Osmanlı’ya Girişi:
Yüzyılın sonlarına doğru elektrik, özellikle İstanbul’da kullanılmaya başlandı. 1870’lerde
İstanbul’da ilk elektrikli aydınlatma sistemi kuruldu.
1900’lerin başında, Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti olan İstanbul’da tramvaylar
elektrikle çalışmaya başlamıştı. Bu dönemde elektrik enerjisinin yönetimi ve dağıtımı
henüz çok gelişmemişti. 2. Enerji Tasarrufu Bilincinin Olmaması:
Osmanlı’da, sanayileşme ve modern enerji kullanımının başlangıcı geç olduğundan,
elektrik tüketimi konusunda herhangi bir özel tasarruf programı ya da halkı bilgilendirme
çalışması yoktu.
Elektrik, genellikle sadece şehir merkezlerinde ve bazı kamu binalarında kullanılıyordu
ve büyük oranda zengin sınıflar ve kamu kurumları tarafından tüketiliyordu. Enerji
verimliliği düşüncesi, endüstrileşen Batı’dan daha az etkilenmişti.
3. Elektrik Üretimi ve Dağıtımı:
Osmanlı İmparatorluğu’nda elektrik üretimi ve dağıtımı genellikle yabancı sermayeli
şirketler tarafından yapılıyordu. Bu şirketlerin amacı, kâr elde etmekti ve genellikle enerji
tasarrufu gibi sürdürülebilir yaklaşımlar göz ardı ediliyordu.
Elektrik üretim tesisleri, daha çok şehir merkezlerine yönelikti, kırsal alanlarda ise
elektrik kullanımının yaygınlığı çok sınırlıydı.
4. Sonraki Dönem:
Cumhuriyet’in ilanından sonra, 1920’ler ve 1930’larda elektrik enerjisi üretimi ve
kullanımına dair daha organize politikalar gelişmeye başladı. Bu dönemde, enerji
tasarrufu ve verimlilik konuları, özellikle 1950’lerden sonra, devlet politikası haline
gelmeye başladı.
Sonuç olarak, Osmanlı İmparatorluğu’nda elektrik enerji tasarrufu anlayışı, modern
enerji tasarrufu düşüncesinden oldukça uzaktı ve elektrik enerjisi kullanımında büyük bir
verimsizlik ve düzensizlik söz konusuydu. Ancak, elektrik kullanımının yaygınlaşmaya
başlaması, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçişle birlikte daha modern bir enerji yönetimi
anlayışını beraberinde getirmiştir.
Osmanlılarda bu teknolojinin gelişmesinde, karada ve denizde telgraf hatlarının
döşenmesinde, telgraf ve buna bağlı olarak elektrik bilgi ve teorilerinin öğretilmesinde,
telgraf ve elektrik mühendislerinin yetiştirilmesinde ve daha sonra da çok çeşitli elektrik
uygulamalarının gerçekleştirilmesinde öncü isim, Émile Lacoine’dır. Ancak ülkemizin
daha sonraki dönemlerini de etkileyecek ölçüde öncü çalışmalar yürütmüş bu Fransız
elektrik mühendisi, günümüzde unutulmuş simalar arasına karışmış durumda.
Émile Henri Lacoine: (1835-1899), Süveyş Kanalı’nda bir görev
alarak Mısır’a gitmek için geldiği İstanbul’da kalarak, aldığı bir teklif nedeniyle elektrikle
ilgili çalışmalar yapmış ve uzun bir süre Telgraf Fen İşleri’ni idare etmiştir. Lacoine,
ölümüne kadar telgraf ve elektriğin diğer uygulamalarıyla ilgili çok çeşitli faaliyetlerde
bulunmuştur.
Émile Lacoine’ın çok yönlü faaliyetlerini ve katkılarını, beş başlık altında toplayabiliriz.
Birincisi, Osmanlı ülkesinde ilk kez 1854 yılında çekilen telgrafın teknolojisinin ve
uygulamalarının gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır. Bir mühendis olarak telgraf
iletişiminin yaygınlaşması için karada telgraf hatlarının kurulmasını ve denizde de
denizaltı kablolarının döşenmesi çalışmalarını yönetmiştir.
İkincisi, sadece elektrik mühendisliği yapmakla yetinmemiş, geleceğin telgraf ve elektrik
mühendislerinin yetişebilmesi için de büyük bir çaba göstermişti. Bu çerçevede
Darüşşafaka Lisesi’nde elektrik dersi açmış ve bu liseden mezun olan en başarılı
öğrencilerini daha sonra da desteklemiş, yönlendirmiş, onların Fransa’da telgraf
mühendisi olarak yetişmelerini sağlamıştır. Böylece ülkemizdeki ilk elektrik mühendisleri
kuşağını yaratmıştır.
Üçüncüsü, Darüşşafaka Lisesi’nde elektrik konusunda ders vermenin yanı sıra elektrikle
ilgili yayın faaliyetlerinde de bulunmuştur. Özellikle 1883’te yayınlanan, Mebahis’i Telgraf
(Telgraf Konuları) başlıklı kitap bu yayınlarının en önemlisidir. Fransızca yazdığı bu kitabı
öğrencisi ve elektrik mühendisi Mehmed Raif bey Türkçeye çevirmişti.
Dördüncüsü, telgraf işleriyle başlayan çalışmaları daha sonra çeşitlenmiş ve birçok farklı
elektrik uygulamalarını doğrudan gerçekleştirmiş veya yönetmiştir. Elektrik fabrikasında
öğrencileriyle birlikte birçok elektrikli aletler üretmişler ve bu ürünlerini uluslararası
fuarlarda sergilemişlerdir. Bu başarılardan dolayı uluslararası ödüller kazanmışlardır.
Elektrikli sandal üretimi de önemli yaratıcı etkinlikleri arasındadır.
Beşincisi, daha sonraki mühendis ve bilim insanı kuşakları üzerindeki dolaylı etkisidir.
Belki dolaylı bir etki olduğu için gözden kaçabilir ama gerçekte Émile Lacoine’ın ülkemiz
bilim ve teknolojisine ve modernleşme hamlelerine en kapsamlı ve kalıcı etkisi burada
kendisini gösteriyor diyebiliriz. Çünkü onun himaye ettiği ve yetiştirdiği özellikle iki çok
parlak öğrencisi, daha sonra hem Osmanlı hem de Cumhuriyet döneminde ülkemizin
modernleşmesinde çok büyük hizmetlerde bulundular. Bunlar Salih Zeki (1864-1921) ve
Mehmet Emin Kalmuk (1869-1954) beylerdir. Elektrik mühendisi, matematikçi, fizikçi,
astronomi yazarı, bilim tarihçisi, bilim felsefecisi ve popüler bilim yazarı olan Salih Zeki,
Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde bilimin ve bilimsel düşüncenin geliştirilmesinde
birinci dereceden rol oynamış ve Cumhuriyet dönemindeki gelişmeleri de etkilemiştir.
Elektrik mühendisi ve matematikçi olan Mehmet Emin Kalmuk da Osmanlı Devleti
döneminde mühendis ve matematikçi olarak çok parlak hizmetlerde bulunmuş,
Cumhuriyet döneminde ise İTÜ Elektrik Fakültesi’nin kurulmasında öncü bir rol
oynamıştır.
Osmanlılarda 19. Yüzyılın son çeyreğindeki elektrik mühendisliği eğitimi ve elektrik
teknolojisi uygulamaları, Émile Lacoine’ın öncü çalışmalarından ayrı olarak
düşünülemez. Onun ülkemiz bilim, teknoloji ve modernleşme hamlelerimize yapmış
olduğu katkılar, çok yönlü, kapsamlı ve kalıcı nitelikte olmuştur.
KAYNAKÇA
https://sarkac.org
https://chatgpt.com
HAZIRLAYAN
Berru Taha Öztürk
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder