8 Ocak 1918 Wilson İlkeleri - Törehan Günlükleri

popüler yazılar

Home Top Ad

Post Top Ad

30 Aralık 2024 Pazartesi

8 Ocak 1918 Wilson İlkeleri

 20. yüzyılın başları dünya tarihi için daha önce hiç olmadığı kadar büyük çaplı bir savaşa, can kayıplarına ve mali külfete sebep olmuştu. Savaş milyonlarca askerin hayatını kaybetmesinin yanı sıra sivillerin de açlık, sefalet ve çeşitli hastalıklara maruz kaldıkları büyük bir felakete sebep olmuştu. 1914 yılında patlak veren Büyük Savaş’ın başlamasından üç yıl geçmiş olmasına rağmen, savaşan taraflardan ne İtilaf ne de İttifak grupları aralarında üstünlük sağlayamamıştı. Savaş her iki taraf için de ciddi şekilde maddi ve manevi kayıplara sebep olmakta ve bu sebeple de başta kamuoyları olmak üzere savaşan tüm dünyada büyük bir yorgunluk ve bezginlik oluşturmaktaydı. Artık, insanların savaş istemediği, en asgari şartlarda da olsa hayatlarını devam ettirebileceği bir barış ortamının talep edildiği sosyal ve siyasal bir ortam oluşmuştu. Ne siyasi liderlerin ne de askeri bürokrasinin sosyo-psikolojik ve ekonomik yıkım nedeniyle halkta savaşa karşı oluşan büyük öfkeye karşı duracak halleri kalmamıştı.



İşte ABD Başkanı Woodrow Wilson’un kendi dönemine damgasını vuran ve sonraki tüm dönemleri de etkileyen Wilson ilkeleri ya da ‘Wilson’cu düşünce’ böyle bir ortamda ortaya çıkmış ve dünya halkları için adeta barış umudunun bir kapısı olmuştu.

Wilson, Dünya siyasi tarihine bıraktığı en önemli mirası olan 14 ilke ile liberal bir dünya düzeni tasarlamış olsa da bunu pek çok bakımdan gerçekleştirememiştir. Zira I. Dünya Savaşı sonrası dönemde, Wilson’un Uluslararası bir barış ve güvenlik teşkilatı kurulmasına dair ilkesi dışında kalan prensiplerden pek azı kısmen uygulanırken, çoğu ilkeler ise hiç gündeme getirilmemiştir. Bunlar arasında yer alan: ticari eşitliğin sağlanması, ulusların kendi kaderlerini belirlemesi, silahlanmanın bırakılması, sınırların ulusların çoğunluğu esasına göre belirlenmesi gibi ilkelerin genelde uygulanmadığı söylenebilir.

Wilson ilkelerinin bir önemli yönü, uluslararası diplomaside daha önce hiç yer almamış yeni kurallara yer vermesidir. Bunlar arasında, diplomaside açıklık, barış ve güvenliğin sağlanması için bir uluslararası teşkilatın kurulması gibi maddeleri saymak mümkündür. Söz konusu bu ilkeler genel itibariyle liberal bir yaklaşımı ortaya koysa da deniz ve boğazların açık tutulması, ekonomide açıklık, serbest ticaretin yaygınlaştırılması gibi ilkeler ABD çıkarlarını temin etmeye yönelik olduğundan dolayı realizmin özelliklerini taşımıştır.

Başkan Wilson on dört ilkesinde ortaya koyduğu siyasi, ideolojik ve ekonomik dünya tasarımıyla Paris Barış Görüşmelerinde tam olarak etkili olamasa da, uluslararası ilişkiler disiplini ve düşüncesi üzerinde mühim izler bırakmıştır. Milletler Cemiyeti’nin barışı korumada yetersiz kalmasına rağmen Wilson ilkeleri modern uluslararası ilişkiler düşüncesi ve uluslararası hukukun genel yapısı üzerinde önemli katkılar yapmaya devam etmiştir. ABD’nin İkinci Dünya Savaşı süreci içerisinde geliştirdiği Birleşmiş Milletler Teşkilatı fikrinin oluşmasında ve sonraki dönemlerde pek çok hükümet devrinde takip edilen liberal politikaların uygulanmasında Wilson İlkeleri, etkisini çoğu zaman belli etmiştir.

WİLSON İLKELERİ

1. Tüm barış antlaşmaları açık olacaklar bu antlaşmalardan başka uluslar arası gizli antlaşmalar yapılmayacak, bundan böyle diplomasi açık olacak gizli diplomasi kaldırılacak.

2. Denizlerde gidiş geliş tamamen serbest olacak yalnız kara suları ve uluslar arası antlaşmaların uygulanması yolunda gene uluslar arası bir hareket sonucu kısmen ya da tamamıyla kapatılmış olan denizler bundan ayrıdır.

3. Barışa katılacak ve barışı korumak için birleşecek olan uluslar arasında ekonomik bütün engellerin kaldırılması ve ticari ilişkilerde eşitliğin kabul edilmesi.

4. Her ülkenin silahlarını iç güvenliğin gerektirdiği dereceye indirmek için karşılıklı garantilerin verilmesi. Ülkeler silahlanmayı bırakacaklar.

5. Sömürgeler üzerindeki isteklerin serbestçe ve tam bir yansızlıkla incelenerek ve bu bölgeler halkının çıkarları da göz önünde tutularak bir sonuca bağlanması.

6. İşgal edilmiş olan tüm Rus topraklarının boşaltılması ve Rusya’nın kendi kendisini istediği gibi yönetmesi yolunda önlemlerin alınması.

7. Belçika’nın egemenlik haklarına hiçbir biçimde dokunulmaksızın boşaltılması ve yeniden kurulması.

8. Tüm Fransız topraklarının kurtarılması, 1871 yılında Prusya’nın Alsas-Loren’i almakla yapmış olduğu haksızlığın düzeltilmesi yani bu toprakların yeniden Fransa’ya verilmesi.

9. İtalyan sınırlarının ulusal temele göre düzeltilmesi.

10. Avusturya-Macaristan imparatorluğundaki uluslara en serbest biçimde özerklik elde etmek için gereken olanakların verilmesi.

11. Romanya, Sırbistan, Karadağ’ın boşaltılması Sırbistan’ın denizde serbest ve güvenli bir kapı elde etmesi, Balkan devletlerinin birbirleriyle olan ilişkilerinin ulusallık bakımından tarihsel temellere göre dostça düzenlenmesi Balkan devletlerinin siyasal ve ekonomik bağımsızlıkları ve sınırlarının dokunulmazlığı yolunda uluslar arası garantilerin verilmesi.

12. Osmanlı imparatorluğunda Türklerin oturdukları, çoğunluk sağladıkları bölgelerin bağımsızlığının sağlanması, Türk egemenliği altında bulunan diğer unsurlara da özerk bir gelişme için tam ve engelsiz bir fırsatın sağlanması, Türk Boğazlarının uluslar arası garanti altında tüm devletlerin ticaret gemilerine açılması.

13. Bağımsız bir Polonya devleti kurulacak.

14. Büyük ve küçük, bütün devletlere siyasi bağımsızlıklarını ve toprak bütünlüklerini karşılıklı olarak garanti altına almak imkânını sağlamak amacıyla, bir Uluslararası Milletler Teşkilatının  kurulmasının sağlanması.

KAYNAK: https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/bilgi/wilson-ilkeleri/

HAZIRLAYAN: Tarih Kulübü

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Post Bottom Ad